Geleceğe Dönüş ekibi yeniden bir arada
Phokaia’nın Pers mezarı
27.02.2023 - Pazartesi 03:30Hakan Atis | [email protected] “Uzun deniz yolculuğuna çıkan ilk Yunanlılar Phokaialılardır; Adriyatik, Etruria, İberia ve Tartessos’u, Betis Irmağı ağzındaki İspanyol kenti ve ticaret limanını açanlar bunlardır. Yuvarlak teknelerle değil, 50 kürekli gemilerle giderlerdi. Tartessos’ta kral pek sevdi bunları. Arganthonios adındaki bu kral, 120 yıllık ömrünün 80 yılını saltanat sürerek geçirmiştir. Phokaialılara çok iyilikleri dokunmuştur. Önce ‘Bırakın İonia’yı, gelin buraya yerleşin, beğenirsiniz’ demiş, razı olmamışlar. Onun üzerine Medlerin gitgide güçlendiklerini öğrendiği için Phokaialılara kentlerini surlarla çevirsinler diye para vermiştir” der Herodot. “Tarihin babası”, ilginç satırlarına şöyle devam eder: “Phokaialılar surlarını işte böyle yaptılar. Harpagos ordusuyla geldi, kenti kuşattı; bu savunma tertibatının yalnız bir yanını yıktılar ve bir tek yapıyı Büyük Kral’a verirlerse bununla yetineceğini bildirdi. Phokaialılar ki, kölelik onların dayanabileceği bir şey değildir, bir gün izin istediler. Cevabı sonra vereceklerdi; ‘Biz aramızda konuşurken siz de ordunuzu surların uzağına çekin’ dediler. ‘Aklınızdan geçeni biliyorum ama öyle olsun’ dedi Harpagos. Aralarında danışmaları için süre verdi. Harpagos’un ordusunu kentten uzak tuttuğu süre içinde elli kürekli kadırgalarını indirdiler, karılarını, çocuklarını bindirdiler. Varlarını, yoklarını yüklediler. Yalnız bronz ve taş parçalarla yazıtları ve tabloları bıraktılar. Kendileri de atladılar ve Khios’a doğru dümen tuttular; arkalarında hiçbir şey bırakmamışlardı. Persler içeri girdikleri zaman Phokaia boştu.” 1941 yılında efsane Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in öncülüğünde dilimize kazandırılan “Herodot Tarihi” veya esas adıyla “Herodotos Tarihi” olayları böyle naklediyor. Merhum Müntekim Ökmen’in çevirdiği eser binlerce yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor.
class="medyanet-inline-adv">
Bugün de cazibe merkezi
Naklettiğim satırlarda sözü geçen kent, günümüzde ya toprağın derinliklerinde veya Eski Foça olarak bilinen yerleşim yerinin altında. Halk deyişiyle ara ki bulasın! Herodot’un denizciliğini öne çıkardığı kent, M.Ö. 546 yılında Pers (İran) ordusuna komuta eden Harpagos tarafından işgal edildi. Sonrasında da parlak günleri geride kaldı. Ancak o kadim topraklar günümüzde yeniden cazibe merkezi haline geldi. Bu nedenle yolunuz İzmir’e düşerse kendinize zaman ayırın. Özellikle Eski Foça’yı görmenizi tavsiye ederim. Büyük ölçüde betonlaşmaya yenilse bile yine de farklı bir havası var. Orada kıyı boyunca yürüyüş yapın. Ardından dostlarınızla renklendireceğiniz keyifli sofralar kurun. Mutlu olacaksınız.
class="medyanet-inline-adv">
Taş Kule
Eski Foça’ya yaklaşık 7 km mesafede yer alan ve heybetiyle görenleri meraklandıran Pers Anıt Mezarı, kimi kaynaklara göre Anadolu’da 200 yıl süren Pers egemenliğinin batıdaki sembolü gibidir. Yörede “Taş Kule” olarak bilinen yapı ülkemizde ve yurt dışında arkeoloji temalı resimleriyle tanınan Erkmen Senan’a göre ilginç bir özelliğe sahip. Değerli sanatçımıza göre bu anıt mezar, Pers Kralı Kyros’un İran’ın güneybatısında bulunan Pasargadai’deki anıt mezarı ile benzerlikler gösteriyor. Senan, bu görüşü savunurken ülkemizin arkeoloji alanında yetiştirdiği en önemli uzmanlardan olan Prof. Dr. Oğuz Tekin’in “Satraplar Anadolu’su” başlıklı eserine atıfta bulunuyor. Çeşitli kaynaklarda M.Ö. 5. yüzyıla ait olduğu belirtilen mezarın hali bir dönem hakikaten içler acısıydı. Koyun ağılı da oldu, kimsesizler için sığınma yeri de. Tüften büyük bir kaya kütlesinin oyulmasıyla inşa edilen anıt mezar, geçtiğimiz yıllarda Prof. Dr. Ömer Özyiğit ve ekibi tarafından deyim yerindeyse nadide bir nazarlık gibi onarıldı ve gelecek kuşaklara hediye edildi. Günümüzde mezar odasında yere oyulmuş kabir yer almaktadır. Bu görkemli yapıyı ne zaman görsem “Burada soylu bir kral mı, yoksa kraliçe mi sonsuzluğa uğurlandı?” sorusu aklımdan geçer.
Kimin mezarı?
Yazıma esin kaynağı olan Herodot, Perslerin İonia’da işgal ettikleri ilk yerleşim yerinin günümüzde Eski Foça olarak bilinen güzel topraklar olduğunu ileri sürer. Kimi kaynaklarda da Pers Kralı Kyros’un Lidyalılara karşı kendisiyle aynı cephede yer alan Susa Kralı Abradatas ve eşinin ölümü üzerine intihar eden güzel karısı Panthea’nın anısına büyük bir mezar ve sunak inşa ettirdiği belirtilir. Sözün özü Eski Foça’da yer alan Pers Anıt Mezarı, belki de bu ikili için yaptırılmıştı, kim bilir? Kesin bir şey söylemek ne yazık ki mümkün değil. Arkeoloji alanında binlerce yıl öncesinin karanlığı her zaman bilimin ışığıyla aydınlatılamıyor. Erkmen Senan’ın Eski Foça’daki anıt mezarla ilgili değerli yorumları bulunuyor. Yeri gelmişken tavsiye ediyorum. Yolum ne zaman Eski Foça’ya düşse o devasa taş bloku bir süre seyrederim. Hatta kapısı gün boyu (!) açık olduğundan sunak alanını ve mezar blokunun çevresini adımlarım. Geçtiğimiz günlerde fotoğraf çekmek için uğradım. Ne yazık ki aynı manzara ile karşılaştım. Çitle çevrili alanın girişinde bulunan kapı ardına kadar açıktı, üstünde kilit yoktu. Dahası Pers Anıt Mezarı ile ilgili Türkçe ve yabancı dillerde bilgilendirme tabelası bulunmuyordu. Kara yolundaki kahverengi yönlendirme levhası dışında hiçbir bilgiye rastlamadım. Oysa burası son derece değerli. Tarihi öneminden ilham alınarak yöreyi dünyaya tanıtacak etkinliklerde kullanılabilir. Girişinde bekçi kulübesi, seyyar tuvalet ve hediyelik eşya standı neden bulunmaz?
class="medyanet-inline-adv">
class="medyanet-inline-adv">
Mısır örneği
Perslerin Anadolu’da 200 yıla yakın egemenlik sürdüğü biliniyor. Eski Foça da o dönemin önemli merkezlerinden. Bu durum araştırmacılar, yazarlar, belgesel ve film yapımcıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yöre belediyesi için bulunmaz fırsat. Arkeoloji temelli kültür turizminde Türkiye kadar şanslı kaç ülke sayabiliriz? Bu alanda söz sahibi olan Mısır’ı örnek vermem gerekirse, tarihi geçmişini uluslararası arenalarda başarıyla pazarlıyor. Sadece fuarlarla yetinmiyor. Mısır yönetimi uzun yıllardır dünyanın dört bir yanında ülkelerinin tanıtımına katkı sağlayacak yazarlara, film ve belgesel yapımcılarına, bu gibi projelere, çalışmalara destek oluyor, teşvik ediyor. Sonuç ortada… Sadece Kahire bile tozlu, kalabalık ve karmaşık kent yapısına rağmen oldukça önemli döviz geliri elde ediyor. Ülkemizin de yıldız gibi parlaması mümkün. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve bakanlığın değerli kadrolarının Türkiye’nin uluslararası ortamda hak ettiği yeri alması için özveriyle çalıştığına inanıyorum. Yolları açık olsun. Büyük, küçük demeden tarihi eserlerimize ve onların öykülerine sahip çıkmalıyız. Bu da yetmez pazarlama, iletişim, diplomasi, görsel ve yazılı teknoloji dörtlüsüyle yaratıcı, merak uyandırıcı çalışmalar üretmeliyiz. Eski Foça yolundaki Pers Mezar Anıtı, her görüşümde bana bunları anımsatır. Burada noktalıyorum. Değerli okurlarımıza sağlık ve mutluluk dolu güzel bir yıl diliyorum. Esen kalın.
class="medyanet-inline-adv">
ALINTI KAYNAK: https://www.milliyet.com.tr/tatil/arkeoloji/phokaianin-pers-mezari-6892113